Dil öğrenmek bazen beynimizi tam kapasite çalıştırıyormuş gibi hissettirebilir. Ancak iyi haber şu: Beynimizin öğrenme kapasitesi düşündüğümüzden çok daha fazladır.
Dil kursuna gitmeden İngilizce öğrenmek bir hayal gibi gelebilir. Ancak, doğru tekniklerle evde kendi kendinize bile akıcı bir şekilde konuşabilirsiniz.
Almanca öğrenmek bazen bir maraton gibi hissedilebilir. Kelimeler uzar, gramer kafa karıştırır ve konuşmaya çalışırken aniden tıkanabilirsiniz. Ama endişelenmeyin! Almanca’yı
Kelime hazinesi, bir dilde kendinizi ifade etmenin anahtarıdır. Güçlü bir kelime hazinesi, sadece konuşma ya da yazma becerilerinizi geliştirmekle kalmaz,
Almanca öğrenmek, genellikle zorlu gramer kuralları ve karmaşık kelimelerle ilişkilendirilir. Ancak bu süreci eğlenceli ve keyifli hale getirmek mümkün. Film
İngilizce öğrenirken “dinleme ve konuşma” ikilisi, genellikle korkutucu bir dağ gibi görünür. Ancak doğru egzersizlerle bu becerileri geliştirmek sanıldığı kadar
Almanca öğrenmek kulağa biraz ürkütücü gelebilir. “Schmetterling” gibi bir kelimeyi duyup, “Bu dil gerçekten bana göre mi?” diye düşünenlerdenseniz, yalnız